Suudi Arabistan’ın, 1 Kasım itibarıyla, yurt dışından umre ve ibadet için gelenlerin kabul edileceğini duyurmasıyla ilgili son gelişmeler TÜRSAB TV’de “Hac ve Umre’de Gündem” programında ele alındı. TÜRSAB Bilgi Teknolojileri, Medya ve İletişim Grup Başkanı Mesut Kanat’ın moderatörlüğünde gerçekleşen programda merak edilen sorulara TÜRSAB Yönetim Kurulu Üyesi Diyaeddin Şahin yanıt verdi.
1 Kasım’da Umre Turları Başlıyor Mu?
TÜRSAB Yönetim Kurlu Üyesi Diyaeddin Şahin, Suudi Arabistan yönetiminin 6 aydır koronavirüs nedeniyle kapalı olan topraklarını 1 Kasım itibarıyla yurt dışından gelenlere ibadete açmasını, “Tünelin ucunda ışık yandı” sözleriyle değerlendirerek 4 Ekim’de başlayan umre ziyaretiyle şu ana kadar günde yaklaşık 6 bin, toplamda ise 60 bin kişinin umre yaptığını belirtti. Umrenin belirli kurallar çerçevesinde yapıldığına dikkat çeken Diyaeddin Şahin “Her gün Suudi Arabistan’da ikamet eden 18 – 60 yaş arasındaki 6 bin kişiye izin veriliyor. Kabe’ye istediğiniz zaman gidemiyorsunuz. Randevu sistemiyle Kabe’de ibadet yapılabiliyor. Orada yaşayanlara bile 2-3 hafta sonraya randevu veriliyor. Pandemi şartları düşünüldüğünde dünyadan gidecek yüz binlerce insanın aynı anda umre yapması imkanız görünüyor. Bu nedenle 1 Kasım itibarıyla umrenin açılması mümkün değil” dedi.
Vatandaşlar Ve Seyahat Acentalarına Dikkatli Olsun Uyarısı
Sosyal medyada 3 haftalık umre turları pazarlamalarının başladığına dikkat çeken Diyaeddin Şahin, bunun mümkün olmadığının altını önemle çizdi. Vatandaşları ve seyahat acentalarını dikkatli olmaya davet eden Diyaeddin Şahin, “Vatandaşlarımız Kabe’yi, seyahat acentalarımız iş yapmayı özledi. Bu iki zafiyet bazı insanlara fırsat kapıları açabilir, ehil olmayan insanlar devreye girebilir. Sosyal medyada bu ilanları verenlerin hiçbiri acenta değil. Yetkililerden tam olarak umrenin ne zaman, hangi şartlarda yapılacağına dair açıklama gelmeden aksiyon alınması doğru değil. Umre açılmazsa kotalar beklediğimiz gibi olmazsa kaydını ve paralarını aldığımız yolcuları götürmek imkansız olacak ve mesleğimiz daha çok yıpranacaktır” dedi. Seyahat acentalarına seslenen Şahin, “İmajımızın zedelenmesine asla müsaade etmememiz gerekiyor. Devletimizin ilgili kurumları konuyla ilgili aldıkları kararları açıklamadan kimsenin karar alması doğru olmaz. TÜRSAB, bütün karar aşamalarında var. Gelişmelerden sizleri haberdar edeceğimizden şüpheniz olmasın, biraz daha sabırlı olmalarını istiyoruz. Başta Bakanlığımız daha sonra Bakanlıklararası Hac ve Umre Kurulu bir sakınca yok gidebilirsiniz umreye der ise; hemen götürebilirler ancak; ben uzun bir süre daha umrenin olacağını düşünmüyorum. Benim öngörüm umrenin en iyi ihtimalle şubat ayında başlayacağı yönünde. Ramazan ayında umrenin olacağına ise kesin gözüyle bakıyorum” sözleriyle umre takvimi hakkındaki öngörülerini paylaştı.
Peki 2021 Yılında Hac Yapılabilecek Mi?
Diyanet İşleri Başkanlığı ve Bakanlıkla koordineli olarak çalıştıklarını belirten Diyaeddin Şahin, 2021 yılında haccın kesin olacağını belirtti. Otel kapasitelerinin düşürülmesi ve alınan pandemi önlemleri nedeniyle önümüzdeki yıl umre ve hac fiyatlarında ciddi artış beklediklerinin altını çizen Diyaeddin Şahin, seyahat acentalarını fiyatlama yapmadan şartların açıklanmasını beklemeleri yönünde uyardı. Şahin, “Kaç günlük vize verilecek, kaç güne müsaade edilecek, uçakların kapasitesi nasıl olacak, transfer ve servisler nasıl yapılacak, otellerdeki konaklama faaliyetleri nasıl olacak, bu konulardaki kararları beklemeden acele ile fiyat açıklamasınlar. Bu sene maliyetlerde çok ciddi artış bekliyoruz. Türkiye’de en çok talep edilen organizasyonlar ekonomik paketlerdi. Artık 4 kişilik odada kalma diye bir şey yok. Otel kapasitesi yarı yarıya inecek, dolayısıyla yatak başı otel maliyeti artacaktır, yemekhanede tabldot sistemi odada yemeğe döneceği için yemek maliyeti de artacaktır. Bir yıldır boş olan oteller de fiyat artıracaktır. Dolayısıyla kaç günlük vize verilecek, uçaklar ve transferler nasıl olacak, Hangi otelde nasıl kalınacak bu konular netleşmeden fiyat açıklamak yanlış olur” dedi.
Programda hac ve umre organizasyonu yapan seyahat acentalarının pandemi sürecindeki sorunlarını çözmek adına TÜRSAB tarafından yapılanları tek tek sıralayan Diyaeddin Şahin, “Devletle koordineli çalıştık. Acentaların cebinde 20 milyon doların kalmasını sağladık. Bu büyük bir olaydır. Acentalar teminat mektubu almıştı. Hac gerçekleşmeyince teminat mektubundan dolayı ciddi bir giderle karşı karşıyaydılar. Biz katılım bankalarıyla görüşerek, daha önce aldıkları komisyonları da önümüzdeki senelerdeki teminat mektuplarının komisyonuna mahsup edilmesini sağladık. Hava yolu şirketlerinin umre acentalarına yönelik pozitif ayrımcılık yapmasını sağladık. THY yönetimiyle görüşerek, Suudi Arabistan uçuşları başlamadan o paraların alınmasına vesile olduk. Suudi Arabistan’da vizesini aldığımız, yasak başladığı için uçuşunu gerçekleştiremediğimiz yolcular vardı. Girişimlerimiz neticesinde seyahat acentaları vize paralarını da almıştır” sözleriyle yapılanların bir kısmını özetledi.