Konya Orman ve Su İşleri 8. Bölge Müdürü Mustafa Sungur, teşkilat olarak Konya ili sınırları içerisinde yer alan Beyşehir Gölü Milli Parkı’nı son derece önemsediklerini söyledi.

Türkiye’nin en önemli milli parklarından olan Beyşehir Gölü Milli Parkı, eko turizmine kazandırılıyor. Bu yıl içerisinde milli park sahasında sürdürülebilir eko turizm planlamasının yapıldığı bildirildi. 

Konya Orman ve Su İşleri 8. Bölge Müdürü Mustafa Sungur, teşkilat olarak Konya ili sınırları içerisinde yer alan Beyşehir Gölü Milli Parkı’nı son derece önemsediklerini söyledi. Bünyesindeki Beyşehir Gölü’nü de ‘Konya’nın denizi’ olarak nitelendiren Sungur, son yıllarda komşu illerden ve bölgeden insanların yaz döneminde akın akın gelerek deniz aktivitesi yaşadığı bir mekan haline geldiğini vurguladı. 2013 yılı içerisinde hazırlanan program gereği Beyşehir Gölü Milli Parkı için sürdürülebilir eko turizm planlaması yapıldığını belirten Sungur, bunun ihalesinin gerçekleştirildiğini, ihale ile ilgili birinci ara raporun da alındığını söyledi. İhaleyi üstlenen firmanın sahayı köy köy, karış karış dolaşarak alanda yapılabilecek tüm faaliyetleri belirlediğini ve bu çerçevede önümüzdeki yıllarda bu plan kapsamında birtakım aktivite ve faaliyetlerin yerine getirilmeye başlanacağını aktaran Sungur; “Sahada nerelerin günübirlik kullanım alanı olacağı, alandan nasıl istifade edilebileceği belirlenecek.

Burada koruma, kullanma dengesi son derece önemli. Bozmadan koruma. Geçmişten günümüze bırakılan bu göl son derece önemli. On binlerce aileye iş imkanı sağlıyor balıkçılık açısından. Bir annenin evladına şefkati gibi yüzlerce köye, binlerce insana iş, aş oluyor. Onun için gölü korumak, bu gölü sürdürülebilir kılmak son derece önemli.”

Aynı zamanda içme suyu havzası da olan Beyşehir Gölü’ndeki suyun kirlenmemesinin yanında muhafazasının da çok önemli olduğunun altını çizen Sungur, sahanın Milli Parklar Kanunu dışında ayrıca doğal SİT alanı içerisinde olduğunu, Su Kirliliği Yönetmeliği gibi birtakım yönetmeliklere tabi olduğunu anımsattı.

Bu kanun ve yönetmelikler uyarınca alan içerisinde istişare içerisinde bir planlama çerçevesinde birtakım faaliyetleri düşünmek gerektiğini vurgulayan Sungur, “İnsanların yeşili, suyu görme, izlemesi ruhunda bir dinlenme meydana getiriyor. Biz tüm insanların buradan istifade etmesini istiyoruz. Çabalarımız da bu yönde. Beyşehir Gölü’ndeki adaları da çok önemsiyoruz. Ancak, milli park kapsamındaki bu alanlar da arkeolojik SİT kapsamında. Bunların da bir planlama yapılarak yine koruma kullanma dengesi gözetilerek, bozmadan planlamasının yapılarak değerlendirilebileceğini düşünüyoruz” şeklinde konuştu.

 

 

Kategoriler
    Güncel Yazılar